Klostrofobi
Kapalı/basık yerlerden duyulan korkudur. Korkulan durumlara tipik örnekler arasında asansör, basık tavanlı odalar ve koridorlar, kapıları kapalı ve kalabalık otobüs, yeraltı çarşıları, metro, altgeçitler, oturulan oda kapısının kapalı veya kilitli olması vb. sayılabilir.
Hastaların temel korkuları anılan yerde sıkışıp kalmak, çıkamamak, nefes alamamak, boğulmak gibi korkulardır. Sinema ve tiyatroya gidemez, gitseler de dip koltuklarda oturamazlar. Boğazlı, dik yakalı giysilerden rahatsız olabilirler, yakalarını ilikleyemezler. Kapalı giysiler onları “boğabilir”. Bu hastalarda sisli, kapalı havalarda huzursuz olma sıktır. Sisli, kapalı hava etrafı kapatan, korkutucu bir duvar gibi algılanır. Aynı zamanda hamam, duş, sauna gibi yerlerde de boğuluyor gibi olurlar. Bir klostrofobik hastamız etrafı sularla çevrili olduğu için İngiltere’ye gidemediğini söylemişti.
Klostrofobi
Örnek: 37 yaşında, kadın. Depresyon belirtileri nedeniyle başvurmuş ve tedaviyle düzelmiş. Ancak geçmeyen şikayetlerinin olduğunu söylüyor. Tuvalete girdiğinde kapıyı açık bırakması gerektiğini, asansöre binmek yerine 10 katı merdivenle çıkmayı tercih ettiğini söylüyor. Duş yapamadığını, üstünden sular aktığında boğuluyor gibi olduğunu söylüyor. Dik yakalı kazak giyemediğini, kolye takamadığını söylüyor,”bunlar beni boğuyor” diyor. Ayrıca sisli havalarda büyük bir sıkıntı yaşadığını söylüyor. Muayeneye gelirken dar ve basık hastane koridorunda ve bekleme odasında büyük sıkıntı yaşamış, beklerken birkaç kez çıkıp tekrar gelmek zorunda kalmış. Muayene odasının kapısının kapanmasına razı olurken “pencere var, sıkışırsam burdan atlarım” diye kendini rahatlattığını söyledi. Evde birgün oturduğu odanın kapısı kilitlenmiş ve o kadar paniğe kapılmış ki, anahtar bulunabilecek bir yerde olduğu halde kapıyı camını kırarak açmış.
Hastaların temel korkuları anılan yerde sıkışıp kalmak, çıkamamak, nefes alamamak, boğulmak gibi korkulardır. Sinema ve tiyatroya gidemez, gitseler de dip koltuklarda oturamazlar. Boğazlı, dik yakalı giysilerden rahatsız olabilirler, yakalarını ilikleyemezler. Kapalı giysiler onları “boğabilir”. Bu hastalarda sisli, kapalı havalarda huzursuz olma sıktır. Sisli, kapalı hava etrafı kapatan, korkutucu bir duvar gibi algılanır. Aynı zamanda hamam, duş, sauna gibi yerlerde de boğuluyor gibi olurlar. Bir klostrofobik hastamız etrafı sularla çevrili olduğu için İngiltere’ye gidemediğini söylemişti.
Klostrofobi
Örnek: 37 yaşında, kadın. Depresyon belirtileri nedeniyle başvurmuş ve tedaviyle düzelmiş. Ancak geçmeyen şikayetlerinin olduğunu söylüyor. Tuvalete girdiğinde kapıyı açık bırakması gerektiğini, asansöre binmek yerine 10 katı merdivenle çıkmayı tercih ettiğini söylüyor. Duş yapamadığını, üstünden sular aktığında boğuluyor gibi olduğunu söylüyor. Dik yakalı kazak giyemediğini, kolye takamadığını söylüyor,”bunlar beni boğuyor” diyor. Ayrıca sisli havalarda büyük bir sıkıntı yaşadığını söylüyor. Muayeneye gelirken dar ve basık hastane koridorunda ve bekleme odasında büyük sıkıntı yaşamış, beklerken birkaç kez çıkıp tekrar gelmek zorunda kalmış. Muayene odasının kapısının kapanmasına razı olurken “pencere var, sıkışırsam burdan atlarım” diye kendini rahatlattığını söyledi. Evde birgün oturduğu odanın kapısı kilitlenmiş ve o kadar paniğe kapılmış ki, anahtar bulunabilecek bir yerde olduğu halde kapıyı camını kırarak açmış.
Yorumlar
Yorum Gönder